Evinde dinlenen Kurbağacık'ın kapısı çalınır ve karşısına çıkan Açıkgöz'dür. Açıkgöz, Kurbacık'a bir şeyler satmak ister. Lakin Kurbağacık almak istemez. Kurbacık'ın neden bir şey almak istemediğini hep beraber izleyelim.
Bir varmış bir yokmuş. Yaz mevsimi bütün güzelliği ile devam ederken ormanda yaşayan kuşlar, böcekler yaz mevsiminin tadını çıkarıyorlarmış. Tembellik yapıp şarkı söylemeyi çok seven çekirge için sıradan bir günmüş. Bir ağacın gölgesinde oturmuş topladığı bitki köklerini yiyor, keman çalıp şarkı söylüyormuş.
Ormanın birinde küçük, cılız bir fare yaşarmış. Ormanda yaşayan tilkiden, kurttan hatta kendisinden daha küçük hayvanlardan bile çok korkarmış. Hafif bir rüzgarda bir ağacın çatırdasa korkusundan kaçacak delik ararmış. Ormandaki diğer küçük hayvanlar onunla dalga geçermiş.
Damla ve arkadaşları süper özel sırt çantalarını etrafta aramaktadır. Kaybolan eşyalarını bulamayınca giyinmece oyunu başlar. Damla'nın dolabından peri kıyafeti çıkar ve hikaye başlar. Giydikleri peri kıyafeti onları kanatlandırarak uçmalarını sağlar. Uçtukları sırada biraz sakarlık yaparak etraftaki ağaçlara çarparlar. Biraz etrafa bakındıktan sonra ördek yuvaları dikkat çeker ve ördeklere bu konu hakkında merak ettiklerini sorarlar.
Çiftçi elindeki keçiyi bahçede bir yere bağlar ve Bitzer'e emanet edip gider. Fakat keçi hiç durmadan etrafta ne varsa yemeye başlar. Kıyafet, çim, lastik gibi eşyalardan ne bulursa yemeye çalışır. Shaun bu olaya el atıp onu çiftçiye teslim eder. Çiftçi ise bu keçiyi etraftaki ağaçları budamak için güzelce kullanır.
Heidi 6 aydır dedesinin yanında kalıyordu. Bu üç ay içinde soluk yüzlü kız canlanıp maceraperest biri oluvermişti. Heidi; keçi sağabiliyor, parmaklarıyla ıslık çalabiliyordu. Tepede inek sağarken birden rüzgar bastırır. Ve artık kış başlayacaktır. Peter, Heidi'nin bu duruma alışması gerektiğini söyler.
Çok çok eskiden ülkelerin birinde ama sanırım Akdeniz kıyısındaki ülkelerin birinde, iki oğlancık yaşarmış. Şimdi, “Akdeniz kıyısındaki ülkelerden birinde yaşadıklarını nereden biliyorsunuz?” diyeceksiniz biliyorum. Haklısınız tabii. Sizlere sakız ağacının öyküsünü anlatacağımı; sakız ağacının da yalnız Akdeniz kıyısında yetiştiğini söylemedim, değil mi? Ama şimdi öğrendiniz işte.
Bir süre 21.yy da yaşamak zorunda kalan Nasreddin Hoca çocukların gürültüsünden sıkılır ve soluğu Küheylan'la beraber sokakta alırlar. Bu sefer de caddelerin karmaşasından kaçıp ağaçlık bir alana sığınırlar. Bu ağaçlık alan aslında bir hayvanat bahçesidir. Peşlerinde ise Nasreddin Hoca’nın gerçek kimliğini anlamaya çalışan Tolga ve Efe vardır.
Ayas bu bölümde okulda çok eğlenceli zamanlar geçiriyor. RGG Ayas, okula gittiğinde öğretmeni onlara soyağacını anlatıyor. Ayas öğretmeni soyağacını anlatırken uzun hayallere dalıyor ve biranda ağaçlardaki elmalar olarak ailesini düşünüyor.
Düşünceli bir şekilde yolda ilerleyen Jett ağaçta bir kedi görür. Jett kediyi oradan indirmeye çalışırken kedi birden bire korkmaya başlar. Bu esnada Paul gelerek kediyi oradan kurtarmak için merdivenini ağaca doğru yükseltir.
Niloya ve Mete güzel bir oyun alanında araba yolu yaparlar. Fakat Niloya trafik ışıklarının olmadığını söyler. Trafik lambalarını da yapınca bir şeyin daha eksik olduğunu görür. O da yaya geçididir. Niloya aklına geldikçe eksikleri söyler.
Küçük kamyon Leo yılbaşı ağacı yolda götürüyor. Leo'nun arkadaşları Ekskavatör Max, Lifty ve Scoop cam ağacı süslemek için rengarenk topları getiriyor. Bakın, robotlar eğleniyorlar: ama bu da ne? Kırmızı robot Lifty'yi çarptı ve topları yolla düşürdü. Hadi topları toplayalım ve bizim yılbaşı ağacımızı süsleyelim! Yeni yıl kutlu olsun, çocuklar!
İbi ve Tosi keşif yolculuğunun ilk gününde çok fazla limonata içmiştir. Biraz ilerlerken aşağıda Kunkun çiftçisini görür ve ona yardımcı olmak için aşağıya doğru inişe geçerler. Patpat yemişi ile güzel bir iniş yaparlar. Aşağıya indiklerinde çiftçinin ormanda kaybolduğunu ve bu Sinirli Orman'da ağaçlar sürekli yer değiştirerek insanların kaybolmasına neden olduğunu söyler.
Yaylaklarından, kışlaklarına göç eden Akça Obalılar, bir yandan eşyalarını toplamakta bir yandan da hayvanlarını süslemektedir. Maysa ise bir ağaca kırlangıçlarla birlikte tekrar geleceğini söylemektedir.
Ege ile Gaga bahçede ağaçlardan düşen sararmış yaprakları temizlemektedir. Ege biraz daha ilerdeki yaprakları almaya gittiğinde Gaga birden çöp kutusunun içerisine düşer ve çöp kutusundan çıkmak için mücadele eder. Ege ise geri geldiğinde Gaga'nın ne yaptığını sorar. Gaga ise kış uykusuna yattığını söyleyerek espiri yapar. Temizliğe devam eden Ege yerde bir ceviz bulur.
Mıncır, bir ağacın tepesinde şiir yazar. Mine ise baykuşu salıncakta sallar. Mine daha sonra eve doğru giderek Müge ile biraz tartışır. Anneleri ise tatil izni bittiği için işe gitmiştir. Mine evde dolaşırken ayna karşısına geçer ve annesinin takıları ile hayal kurar.