Mutfak servis spatulalarımızdan birine koli bandı taktık ardından sepetteki topları spatula ile toplayarak diğer kaba aktardık.
Biraz uzanma becerilerini biraz ince motor becerilerini geliştirelim dedik. Yapışkanlı kağıda evdeki oyuncaklarından yapıştırdım.
Benim kardeşim hasta oldu. İştahı kesildi, rengi soldu. Burnu şıp şıp akıyor. Hiç durmadan hapşırıyor
Caillou ve Rosie gün boyunca oyun oynadılar. Oyuncakları etrafa iyi dağılmış durumdadır. Annesi ise Caillou'dan yemekten önce oyuncakları toplamasını ister. Fakat Rosie'nin oyuncakları toplamadığını görünce bunun hiç adil olmadığını düşünür ve sinirlenir. Caillou aniden Rosie gibi bebek hareketleri yapar. Hatta Rosie ile oyuncakları bebekçe oynayarak çok eğlenmektedir.
Çok eski zamanlarda küçük bir kasabada Gebetto adında ihtiyar bir oyuncakçı yaşarmış. Tahtadan oyuncaklar yapıp satarak hayatını sürdürürmüş. İhtiyar oyuncakçının hayatta üzüldüğü tek şey, bir çocuğunun olmamasıymış.
Ruby bahçede oyuncakları ile oynarken çalılıkların arkasından bir ses geldiğini oyuncak arkadaşlarına söyler. Bu esnada Gökkuşağı Kasabası'ndan birinin yardıma ihtiyacını olduğunu duyar. Ruby, oyuncak ayısı ile birlikte Gökkuşağı Kasabası'na gider ve macera başlar.