Uzun Kuyruk daldan dala atlarken birden nehrin içerisine doğru dalışa geçip balık avlamaya çalışır. Fakat nehrin altında birden bire bütün balıklar saklanır. Uzun Kuyruk biraz daha yüzdükten sonra saklnan balıkları bularak onları karaya çıkartır.
Temel Reis bir müzede görev alır. Müzede dikkatsizce dolaşırken çok eski bir dinozor heykelini kırar. Temel parçaları birleştirirken bakalım nelerle karşılacak?
Somurtkan'ı arayan arkadaşları Gargamel'den şüphelenerek Gargamel'in evine bakmaya giderler. Gargamel'in hazırladığı sihirli iksir patlayarak Şirinler oradan kaçarlar. Kaçıp evlerine dönünce ne gibi macerayla karşı karşıya kalacaklardır hep beraber izleyelim.
Şirinler, Şirine'nin Şirinler Köyü'ne gelişinin 1. yılını kutlarlar. Bunun üzerine bütün Şirinler Şirine'ye hediye verir. Hediyeler arasında renkli gözlük bulunmaktadır. Bakalım bu renkli gözlük Şirinler'i ne gibi maceraya sürükleyecek?
Tsubasa'ya babasından bir mektup ulaşır. Mektubu okurken karşısına bir adam çıkar. Bu adam Brezilya milli takımının bir numaralı hücum oyuncusu Roberto Hongo'dur. Kendisi Japonya'da bulunduğu zamanda Tsubasa'ya öğütler verecektir.
Tsubasa antrenman yaptığı sırada gayet güzel çalımlar atarak teknik direktörün gözüne girer. Teknik direktör öğrenclerine tavsiyede bulunur. Bu tavsiyelerden birisi de "toplarınızla arkadaş olun" tavsiyesidir. Bu tavsiye sonucunda futbolcular her gittiği yerde toplarıyla gitmektedir.
Klein adlı karakterimiz Kirito ile tanışır ve kendisine birkaç hareket göstermesini ister. Kirito taktikleri verirken çeşitli becerilerini etkin olarak kullanmasını ister. En önemlisi de herşey de olduğu gibi iyi bir "Başlangıç" yapmasını ister.
Horoz, Kuzucuk ve kaplumbağa kendilerine yaptıkları tornetlerle yarışacaklardır. Yarış başlar, horoz ve kuzucuk düşer. Kaplumbağa en önde başlar. Horoz çeşitli hileler yaparak arkadaşlarını saf dışı bırakmaya çalışır ama bir türlü beceremez. En sonunda roket yakarak onları geçer, ancak roket sönünce yine geride kalır.
Son bölümümüzde Ash ve arkadaşları Cinnabar Adası'ndaki jimnastik salonunu aramaya başlamışlardı. Böylece Ash yedinci nişanını kazanacaktı. Kahramanlarımız salonu bulduklarında çok şaşırmışlardı. Çünkü burası volkanik lavlarla çevriliydi.
Ash ve arkadaşları Pokemon macerasında ilerlerken bir yaşlı adamla karşılaşır. Yaşlı adam güzel bir müzik dinletisi sunar. Lakin bu müzik dinletisi karşılığında onlardan biraz yemek ister. Fakat Ash ve arkadaşlarının yanında hiç yemek yoktur. Öylece yollarına devam ederler.
Ash ve arkadaşları ilerlerken Eevee adlı pokemon ile karşılaşır. Eevee'nin üzerinde bir etiket bulunmaktadır. Bu etikette evrimini tamamladığı Taş kasabasını göstermektedir. Hızlıca Taş kasabasına giderler. Kasabada bahçe partisi verdiklerini görürler. Bu partide ise birçok pokemonun evrimleşmiş halini gördüklerinde şaşırırlar.
Kahramanlarımız sessiz bir ormanda dinlenmeye karar verdiler. Biraz oturup dinlendikten sonra Pikachu buradan hızlıca uzaklaşır. Ash ve arkadaşları Pikachu'yu kovalar ve vahşi Pikachu'ların olduğu bir yere doğru giderler. Etraftaki Pikachu'lar önce Ash'in Pikachu'suna karşı biraz yabancılık çekseler de daha sonra gruplarına onu alırlar.
Kahramanlarımız hayalet kente benzeyen bu ıssız yerde ilerliyorlar. Biraz ilerledikten sonra etraftan kendilerine doğru taş geldiğini fark ederler. Taş atanların çocuk olduğunu görünce onlarla konuşmayı tercih ederler. Orada bir lokanta sahibi bu kentteki olan durumu anlatmaya çalışır.
Kahramanlarımız yollarına devam ederken fırtına belirir. Fırtınadan hızlı bir şekilde kaçan dostlarımız bir malikaneye sığınır. İçeride Pikachu'nun benzeri ile karşılaşırlar. Onu elde etmek isteyen Ash bir sürpriz ile karşılaşır. Kendisini taklit eden bir kişi. Bu kişi, kendisine ait pokemonun nadir bir özelliği bulunmaktadır.
Safari bölgesindeki yaşadıkları güzel anılarla keyiflenen kahramanlarımız yolculuklarına devam ederler. Biraz ilerlediklerinde güzel bir köprü görmektedirler. Köprüyü geçip bir sonraki şehre geçmek istediklerinde ise köprünün tamamlanmadığını öğrenirler. Köprü görevlisinden yardım isterler. Fakat köprü uzunluğu 20 km'dir. Bir plan yapmaya çalışırlar.
Ash, Ulusal Pokemon Koruma Merkezi'nde Pokemon avlamaya çalışırken polise yakalanırlar. Bu alan Pokemonların özgürce yaşadığı bir alan. Polis, Ash ve arkadaşlarının bu konuda bilgilerinin olmadığına ikna olur ve onları serbest bırakır. Fakat yanlış giden bir şeyler vardır, Roket Takımı bu bölgeye kaçak girip Pokemon avına çıkmıştır.
Sert yumrukları ile göz dolduran bir pokemon ile karşılaşırlar. Bu Hitmonchan adlı pokemondur. Onu elde etmek isteyen Ash, Pikachu'yu seçer ve Pikachu'ya yumruk dersleri verir. Hitmonchan'in sahibi de müsabakaya gelip Hitmonchan'e taktik vermektedir.
Ash, profesörü arayıp rozetlerinin sayısını söyler. Profesör, Ash'e telefonda Gary Oak'ın 30'a yakın pokemon yakaldığını ve 5 rozet kazandığını söyler. Bu durum karşısında Ash'in morali çok bozulmuştur. Bu durumda karşısında Ash, Celadon şehrine gitmeyi planlar. Tam bu esnada Mankey adlı bir pokemon ile karşılaşır.
Ash ve arkadaşları Lavender şehrine karanlık basmadan ulaşırlar. Etrafa baktıklarında bir kule görürler. Brock, bu kulede hayalet pokemonların yaşadığını söyler. Roket Takımı bu kuleden Ash ve arkadaşlarını uzaktan izlemektedir. James birden aşağıya düşer. Miyav ve Jessie o esnada bir kavga içine girerler. Kavga Ash ve arkadaşlarının dikkatini çeker.
Ash ve arkadaşları Saffron şehrine doğru ilerlerler. Şehre geldiklerinde Roket Takımı'nın sürprizi ile karşılaşırlar. Roket Takımı Ash'in elinde Pikachu'yu alırlar. Fakat pisişik güçlere sahip bir çocuk Pikachu'yu Roket Takımı'ndan kurtarır. Ash ve arkadaşları kurtulduktan sonra yaşlı bir adam Ash'e "Sabrina'nın spor salonunundan uzak durmasını ister."
Kahramanlarımız 2 hafta kaybolduktan sonra Vermilion Şehri'ne ulaşırlar. Ash ve arkadaşları büyük bir sevinç yaşarlar ve çeşitli hayaller aklına gelir. Bu esnada Pikachu'nun çok halsiz ve yorgun olduğunu görürler ve Pikachu'yu şehirde bulunan hastaneye götürürler.
Yeni Pokemonuyla birlikte Ash ve arkadaşları Vermillion şehrine ulaşmayı başardıklarını sandıkları anda yollarını şaşırdıklarını fark ederler. Misty, artık yorulduğunu söyler. Ash elindeki haritanın Vermillion şehrine gittiğini söyler ve yola çıkarlar. Yoldayken karşılarına Charmander adlı bir Pokemon çıkar.
Mert, Kamil ve Hayri kuyruklu yıldızı izlemek için çayır tepeye çadırdan küçük bir rasathane yapmaya çalışırken radyodan da yıldızlar hakkında bilgiler almaktadırlar. Yanlarında getirdikleri teleskopla gökyüzünü izleyeceklerdir.
Bir zamanlar ülkenin birinde mutsuz bir cadı yaşarmış. Cadının mutsuz olma nedeniyse bir çocuğunun olamamasıymış. Bir çocuğu olsa ailesinden kalan cadılık sırlarını ve gücünü ona aktarabilecekmiş. Ve karar vermiş. Ülkede doğan ilk kız çocuğunu alacak kendi çocuğu gibi yetiştirecekmiş.
Bir varmış bir yokmuş. Yaz mevsimi bütün güzelliği ile devam ederken ormanda yaşayan kuşlar, böcekler yaz mevsiminin tadını çıkarıyorlarmış. Tembellik yapıp şarkı söylemeyi çok seven çekirge için sıradan bir günmüş. Bir ağacın gölgesinde oturmuş topladığı bitki köklerini yiyor, keman çalıp şarkı söylüyormuş.
Koca Ayı, tavşana kazandığı kupa ve madalyaları göstererek kendisinin daha önce sirk günlerinde çok başarılı gösteriler yaptığını ödüller aldığını söyler. Ancak tavşan buna inanmaz ve bunu ispatlamak isteyen Koca Ayı gösterilerini sergilerken düşer ve hafızasını kaybeder. Dostları ve Maşa, Koca Ayı için seferber olurlar...
Koca Ayı’nın uzaktan bir akrabası olan Panda, Koca Ayı’yı bir kez daha ziyaret eder. Birlikte mantı yapmaya başlarlar, fakat daha sonra kendi pişirme yöntemi ile Maşa ortaya çıkar ve basit bir pişirme kelebeklerin de katılımı ile bir asçılık ustalığına dönüşür!
Çiftçi bir sihirbazlık setini alarak gösteri yapmaya çalışır ama işler istediği gibi gitmez. Bunun üzerine sihirbazlık setini çöpe atar. Meraklı kahramanımız Shaun ise hiç vakit kaybetmeden sihir setini alır ve maceraya başlar.
Bir varmış bir yokmuş. Ormanın içinde küçük bir kulübede anne ve yavru keçiler mutlu günler geçiriyormuş. Yavru keçiler çok şirinmiş. Anne, onlar çok sever ve onları ormandaki vahşi hayvanlardan korurmuş. Anne keçi ormana gidip yavrularına yiyecek aramaya giderken yavrularını yanına çağırmış ve onlara dikkatli olmalarını istemiş.
Bir zamanlar bir sarayda çok güzel prenses yaşarmış. Bir gün kral olan babası ona doğum gününde altından top vermiş. Sarayın bahçesinde sürekli bu altın topla oynarmış. Bir gün küçük bir gölün kıyısına giderek orada topla oynarken elinden düşerek göle düşmüş. Prenses çok ağlamış bu sırada yakınlardan bir ses gelmiş. Prenses karşısında konuşan bir kurbağa görünce çok şaşırmış.
Koca Ayı, çamaşırları yıkayıp dışarıdaki ipe serer ve evine geçip dinlenir. Koca ayı bir süre dinlendikten sonra dışarıda çamaşırları toplamaya başlar fakat birden bire Maşa üstü kirli bir şekilde gelir. Koca Ayı onun kıyafetlerini yıkamaya başlar. Fakat Maşa hiç durmaz ve etrafı kirletmeye devam eder.
Koca Ayı evinde oyuncak uçakla mutlu bir şekilde oynarken dışarıda birden Maşa'yı görür. Hemen saklanma teleşıyla şömineye girmeye çalışır fakat birden hapşurur. Hapşurduğu anda Maşa, Koca Ayı'yı tedavi etmeye başlar. Maşa, Koca Ayı'ya hasta olduğu için çok iyi şekilde bakar.
Ash ve arkadaşları Pokemon macerasında ilerlerken bir yaşlı adamla karşılaşırlar. Bu yaşlı adam Ash ve arkadaşlarını Pokemon Merkezi'ne götürür. Bu merkezde gördükleri bir afiş dikkatini çeker.
Necati uykudan uyanır ve dışarıda Horoz Feridun'un sesini duyar. Evden çıkan Necati otobüs durağına gider ve gelen otobüse biner. Necati sıraya uymadan otobüse biner. Otobüste ayakta yolculuk eden Necati otobüsün aniden fren yapmasıyla bir kadını yere düşürür. Bunun üzerine otobüstekiler Necati'yi otobüsten atar.
Baldiyar Atlası'nı kaçıran Dodo'yu bulmak için araştırmalara başlayan İbi, Tosi, Hoppa ve Pumba Balon Köyü'ne ulaşırlar. Dodo’nun burada çıkardığı sorunları Balon Köyü'ndekileri çok zor duruma düşürür. Ancak İbi ve Tosi bu durumdan kurtulmaları için köy halkına yardım ederler
O sabah Donnie yaptığı füzeyi arkadaşları Jett ve Dizzy'e gösterirken hava kontrolden Cimbo Jett'i çağırır. Jett heyecanla bu sabah nereye gideceğim diye sorar. Cimbo Rusya'nın başkenti olan Moskova'da yaşayan Yuri'nin siparişi olduğunu, Yuri'nin bir sirkte çalıştığını söyler. Bunu duyan Jett iyice heyecanlanır.
Kış ayı gelmiş ve etrafı buz kaplamıştır. Bu durumu fırsat bilen Maşa buz üzerinde paten ile kaymaya çalışır. Fakat bir türlü beceremez. Bu konuda aklına ilk olarak Koca Ayı gelir ve hemen onun yanına gider. Koca Ayı derin bir uykuda, Maşa onu bir türlü uyandıramaz. Koca Ayı'yı uykulu bir şekilde buzların olduğu yere götürür.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların dokuzuncusunu izliyoruz. Kırmızı renkli otobüsümüz dağlık bir bölgeden güzel kuşlar eşliğinde ilerlemektedir. Otobüs biraz yol gittikten sonra bir kaya parçası yola düşmüş ve yolu kapatmıştır.
Büyük kanat uçuş yapmak için hazırlanmıştır fakat piste bir sürü kuş konduğu için bir türlü kalkışa geçemez. Jet gelip ona yardım etmek ister fakat bir türlü kuşlar uçmak bilmez. Bu sırada Bello yanlarına gelir. Jet ondan yardım ister. Bello hayvanların dilinden anlayan bir uçaktır. Kuşlarla konuşup kendini takip etmelerini söyler.
Necati, okuldaki basketbol sahasında temizlik yapmaktadır. Sahada bulduğu basketbol topuyla oynarken potayı kırar ve bunu düzeltmeye çalışır fakat düzeltemez. Spor öğretmeni öğrencilerin basketbol oynamayacağını söyler ve öğrencilere ödev verir ve bulana 100 puan vereceğini söyler. Ödev konusu ise en az bilinen sporu hangisidir. Öğrenciler ise hemen araştırmalara başlar. Şakir, en eski sporun Kars'ta olduğunu bulur ve oraya gitmek için yola koyulurlar.
Roy o sabah depodan bagajları yüklemiş aceleyle giderken bir anda deponun kapısına sıkışır. Jet ve Dizzy yanına gelip kurtarmaya çalışırlar. Dizzy kurtarma levyesi ile Roy'u sıkıştığı yerden çıkarır. Bu sırada kuleden Cimbo Jet'i anons eder.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların dokuzuncusunu izliyoruz. Sarı şirin otobüsüm güzel bir şehir yolculuğunda ilerlemektedir. Dondurma satanların, çocukların maceralarını konu alıyoruz.
Remzi, Necati ve Şakir okuldaki Babalar Günü'ne özel olarak bir yarışmaya katılır. Yarışmada yarışacak olan kişiler ise öğrencilerin babası. Babalar çeşitli taklit ve rol yapar. Sıra Şakir'in babası Remzi'ye gelince biraz sakarlık yapar. Yarışma bitince eve giderler sofraya otururlar. Kadriye bu haftasonu yapılacak olan Uludağ Baba-Oğul Kampı'nı onlara söyler.
Eylül ayının başında, Maşa, diğer çocuklar gibi okula gitmek ister ve Koca Ayı'dan bir okul yapmasını ister. Küçük kızın bu hevesiyle şaşıran Koca Ayı görevi yerine getirir ve ertesi gün Maşa yepyeni sıraya oturur ve dikkatli bir öğrenci gibi davranır; fakat, sonunda Koca Ayı'yı tam bir çılgına çevirir.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların dokuzuncusunu izliyoruz. Sarı renkli otobüsümüz yolcularıyla giderken arka taraflardan bir itfaiye arabasının sireni duyulmaktadır.
Willy çiçeklerden balları toplarken bir başka arıya yakalnır ve o arı tarafından uyarılır. Fakat Willy onlar gittikten sonra yine bal bulmaya devam eder. Etrafı gezerken bir yamyam çiçeğine yaklaşır ve içindeki balları yemeye çalışırken çiçek az kalsın Willy'e zarar verecektir. Fakat orada olan Maya Willy'i kurtarır. Daha sonra bir çiçeğin üzerinde dinlemeye başlarlar. Bu sefer de bir kurbağa ile yeni bir macera yaşarlar.
Kış ayı gelmiş ve etrafı buz kaplamıştır. Bu durumu fırsat bilen Maşa buz üzerinde paten ile kaymaya çalışır. Fakat bir türlü beceremez. Bu konuda aklına ilk olarak Koca Ayı gelir ve hemen onun yanına gider. Koca Ayı derin bir uykuda, Maşa onu bir türlü uyandıramaz. Koca Ayı'yı uykulu bir şekilde buzların olduğu yere götürür.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların dokuzuncusunu izliyoruz. Yeşil renkli otobüsümüz yolcularıyla giderken birden trafik kilitlenir. Trafiğin kilitlenme sebebi ise civciv taşıyan bir aracın civciv kafesinin birden açılması.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların dokuzuncusunu izliyoruz. Kırmızı renkli otobüsümüz yolcularıyla giderken birden yolculardan birisi bir binanın tepesinde yangın çıktığını görür.
Nehir kirli akmaktadır. Kirin nereden geldiğini görmek için kaynağa gitmeye çalışırlar. Mandalina'nın çamur banyosundan sonra nehirde temizlendiğini görürler. Suyu onun kirlettiğini düşünseler de Mandalina’ya gelen suyun da kirli olduğunu fark ederler.
Damla bir oyun aramaktadır. Damla etrafta bulamadığı için Murat da bulmaya çalışır. Oyun bulamazlar. Damla ise ise hemen "Giyinmece" oynamak istediğini söyler. Oyunda Mısır'a giderek Mısırlı kıyafetleri giyerler. Çöl ortasına gelerek sıcakta arkadaşlarıyla birlikte limon içerler. Murat tam bu sırada bir deveye biner ve arkadaşlarını yanına çağırır.
Maya, dökülen yaprakların üstüne binerek aşağı doğru kayarak eğlenceli bir oyun oynmaya çalışır. Oynarken toprağın altından bir şeylerin hızlıca gittiğini görür ve peşine takılır. Biraz takip ettikten sonra Solucan Max ile karşılaşır. Maya ilk defa bir solucan gördüğü için şaşırır. Solucan ile sohbet eden Maya havanın kötü ve yağmurlu olduğunu söyler. Oysa Max'in hoşuna giden bir hava çünkü solucanlar yağmurlu havayı sever. Sohbetlerinin ardından Maya Max ile arkadaşlık eder.
Bombo, gizlendiği yerden bir olta ile çıkar. Yanındaki sandıktan elindeki olta sayesinde bir şeyler çıkarar ve bir şeyler anlatmaya çalışır. Aklına balık tutmak gelir ve akvaryum balığı yakalamak isterken bunun iyi bir şey olmadığını düşünür ve hayal etmeye başlar. Denizin ortasında bir teknede balık tutmaya başlar.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların dokuzuncusunu izliyoruz. Mor renkli otobüsümüz yolcularıyla giderken birden benzini biter ve yolcuları bir başka otobüse aktarırlar.
Anthony, gitarıyla arkadaşları eğlendirmektedir. Gitarı ile şarkıyı çalarken herkes zıplar, çalmayı durdurunca herkes durmaya çalışır. Fakat Scott bugün çok enerjik olduğu için kurbağa gibi zıplamaya devam eder. Scott, Anthony'e içimde sanki balonlar var ve beni zıplatıyor der. Anthony ise bu balonları patlatmak için güzel bir Kağıt Adam hikayesi anlatmaya başlar.
Damla ve arkadaşları süper özel sırt çantalarını etrafta aramaktadır. Kaybolan eşyalarını bulamayınca giyinmece oyunu başlar. Damla'nın dolabından peri kıyafeti çıkar ve hikaye başlar. Giydikleri peri kıyafeti onları kanatlandırarak uçmalarını sağlar. Uçtukları sırada biraz sakarlık yaparak etraftaki ağaçlara çarparlar. Biraz etrafa bakındıktan sonra ördek yuvaları dikkat çeker ve ördeklere bu konu hakkında merak ettiklerini sorarlar.
Maya ve Willy etrafta gezinmektedir. Maya atları merak eder ve sinek arkadaşı onu atların yanına götürür. Willy bu durumun tehlikeli olduğunu bildiği için o da Maya ile gider. Atın yanına gittiklerinde at bir kuyruk darbesi atarak sırtındaki sinek ve böcekleri kovarken Willy bu darbede aşağı düşer. Düştüğü sırada sağlıkçı arılar gelerek Willy'i alırlar.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların sekizincisini izliyoruz. Renkli otobüsümüz tüm kasabayı dolaşmak için yola çıkar. Fakat trafik ışıklarında durduğunda önündeki arabanın egzos dumanıyla araba çok kirlenir.
Hollywood'a maske teslimatı olan Jet'in film çekimi sırasında uzaylı rolünü oynadığını görüyoruz. Fakat bu filme bir uzaylı daha gerekmekte ve Jet onu oynaması için de Jerome'a haber veriyor.
Çiftçi elindeki keçiyi bahçede bir yere bağlar ve Bitzer'e emanet edip gider. Fakat keçi hiç durmadan etrafta ne varsa yemeye başlar. Kıyafet, çim, lastik gibi eşyalardan ne bulursa yemeye çalışır. Shaun bu olaya el atıp onu çiftçiye teslim eder. Çiftçi ise bu keçiyi etraftaki ağaçları budamak için güzelce kullanır.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların yedincisini izliyoruz. İki katlı şirin otobüs akşam yolculuğuna başlar ve şehrin sakinlerine güzel bir yolculuk başlatır.
Eski Mısır tanrılarının gücüne sahip bir kötü adam Alya'yı kurban etmek isteyince Uğur Böceği ve Kara Kedi onu kurtarmak için bir mumya ordusuyla savaşmak zorunda kalır.
Anthony, çocuklarla bir resimdeki Mısır Piramitlerinin benzerini yapmaya başlar. Benyy, resimdeki yılanlı bir şapkayı çok beğenir. Anthony ise aslında o yılanlı şapkanın yılanlı bir taç olduğunu söyler. Tam da bu sırada Anthony su yere döker ve Benny'den kağıt havlu getirmesini ister. Kağıt havlu lavabonun yanındaki dolabın içinde olduğunu öğrenen Benny dolaptan korkar.
Peter köye gelir ve keçilerin su içeceği bir yerde durur. Köy sakinleri Peter'in arkadaşı Heidi'yi çok merak ettiklerinden Peter'e onu neden getirmeğini sorar. Peter ise Heidi'nin orada mutlu olduğunu ve bu yüzden oradan gelmediğini söyler. Köy sakinleri bu durum karşısında çok şaşırır. Çünkü Heidi'nin dedesini çok huysuz olarak bilmektedirler.
Maya etrafta gezinirken etrafı tanımaya çalışmaktadır. Maya, bir gülün üstüne çıkar ve gül yaprağından akan nektarı almaya çalışır fakat nektar yere düşer. Çöp böceği ise Maya'ya kendisi ile gelmesini söyler böylece onu daha fazla nektarın olduğu bir yere götürür. Böcek, Maya'ya nektar toplaması gerektiğini söyler fakat Maya biraz morali bozulur ve oradan hemen uzaklaşır.
Ruby, yine hayaller kurar ve kendisini süper kahraman olarak hayal eder. Ansızın Gökkuşağı Kasabası'ndan uyarı gelir ve yardıma ihtiyacı olduklarını bildirirler. Ruby ve Çako hemen Gökkuşağı Kasabası'na gider. Kasabaya gidince Başkan Ling Ling ile karşılaşır. Ling Ling onlara akşam bir tiyatro başlayacağını fakat tiyatronun konusunun bir türlü anlaşılamadığını söyler.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların altıncısını izliyoruz. İki katlı şirin otobüs durakta durur ve yolcularını alıp keyifli yolculuğa başlar.
Koca ayı reçel yapmak için böğürtlenler toplamaya karar verir. Bu fikir tam da Maşa’nın damak tadına göredir. Maşa her şeyi dener. Daha sonra cam kavanozu kafasına geçirerek astronotçuluk oynar. Koca Ayı, Maşa’nın kafasını kavanozdan çıkarmak için uğraşır ve sonunda kendi pençesinin kavanozun içinde olduğunu farkettiğinde bunu başarmıştır.
Uğur Böceği'ne âşık olan kıskanç bir heykeltıraş akumatize edilip Kara Kedi'nin kopyası Kopyacı'ya dönüşür ve rakibinin Uğur Böceği'nin yanındaki yerini almaya çalışır.
Olly ve Stan yarışma için çok heyecanlanırlar. Stan, Olly'e kazanmak için çok sıkı bir çalışma yapmaları gerektiği söyler. Çeşitli etaplardan geçerek köpek gösterisine katılmak için çalışırken Ben'in patisi biraz zarar görür. Stan, Ben'in yarışmaya katılamayacağını söyler bunun üzerine Olly'nin aklına güzel bir fikir gelir.
Ruby, mutfakta annesine ve babasına yardım etmek ister. Ona sofrayı hazırlayabileceğini söylerler. Bu sırada Çako sinyal vererek Gökkuşağı Kasabası'na gideceklerini belli eder. Kasabaya gittiklerinde yardıma ihtiyacı olan bir restoran var. Çünkü menüdeki yemekleri henüz yetiştirmemişlerdir. Müşteriler saatlerdir orada ve yemek bekliyor.
Her günkü bir gün ve çocuklar sınıftayken okul müdürü sınıfa gelir. Yarın Milli Eğitim Müdürü okula geleceğinden onu karşılamak ve çiçek vermek için i iki öğrenci seçecektir. Pırıl böyle şeyleri hiç sevmediğinden sırada iyice küçülüp dikkat çekmemeye çalışır ama müdür Pırıl ve Nazlı'yı seçer. Nazlı durumdan son derece hoşnutken Pırıl hiç memnun olmaz
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların beşincisini izliyoruz. Renkli otobüs, inek, aslan, fil eşiliğinde şarkı söylerek ilerlemektedir. Şirin arabamız yolda giderken bir sürpriz ile karşılaşır ve lastiği patlar.
Arkadaşları Maya'yı aramaktadır. Çiçeklerin arasından çekirge ve arı hızlıca ilerler. Maya ise çiçekler ile meşgul olup güzel bir vakit geçirme telaşındadır. Bir çiçeğe denk gelir ve çiçek etrafında tuhaf bir hayvan görür bu bir sinektir. Arı maya ilk defa bir sinek ile tanışır.
Bombo elinde bir yıldız ile sahneye gelir bir şeyler anlatmaya çalışır. Bombo bir şerif yıldızı takar ve herkesin onun sözünü dinlediğini anlatır. Vahşi Batı'yı düşünerek bir şerif gibi davranmaya başlar.
Caillou'nun annesi mutfakta hesaplama yapmaktadır. Caillou, annesinin onunla oynaması istemektedir fakat annesi çok yoğun olduğu için ona babasıyla oynamasını söyler. Babasının yanına gittiğinde ise babasının çamaşır makinesini tamir ettiğini görür. Babasının tamirat işleri nedeniyle o da büyükannesinin yanına gider. Etrafta bir türlü kendisiyle oynayacak kişi bulamaz.
Stan konser için güzel bir kıyafet giyer ve Olly ile güzelce konuşur. Stan'in telefonu çalar ve arayan kişi okul müdürü Tabita'dır. Tabita, ısı tesisatının patladığını ve okulu su bastığını söyler. Bu konuda yardım isteyen Tabita'nın yardımına Stan ve Olly yetişir. Yardım olarak da okulda bir konser vermek.
Tom, bahçede dinlenmek ister. Hazırlıkları tamamlar fakat hamak üzerinde Jerry'nin horladığını görünce onu küçük bir su birikintisine doğru sürükler. Bunun üzerine Jerry bu yapılana karşı intikam almaya çalışır.
Bir zamanlar şirin bir ev, o şirin evde de şirin bir akvaryum varmış. Akvaryumun içindeki balıkların güzelliğini bir gören bir daha unutamazmış. İçinde sadece bir tane çirkin balık varmış. Akvaryumun sahibi onu çoktan atarmış atmasına ama küçük kızını kıramıyormuş. Küçük kız da balığın çirkin olduğunu görüyormuş ama onun yalvarır gibi bakmasına onun diğer balıklar tarafından küçümsenmesine dayanamıyormuş.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların dördüncüsünü izliyoruz. Renkli otobüs, maymunlar, kediler, arılar eşiliğinde şarkı söylerek ilerlemektedir.
Gece vaktidir, çiftlikteki hayvanların hepsi uyurken uzaklardan bir Sirkten ses gelir. Gelen bu ses nedeniyle uyanan küçük bir kuzu o sese doğru ilerler. Neyse ki Bitzer buna engel olur. Fakat sabah olduğunda kuzu yine kaybolmuştur.
Baharın gelmesini isteyen Niloya baharın habercisi ilk papatyanın peşine düşer. Bu sırada Mete ile eğlenceli bir oyun oynar. El işi kağıtlarından çiçekler yapıp rüzgara bırakıp rüzgar sayesinde kırlara kadar gitmektedir.
Rafadan ekibi Nuri Bakkal'da isim şehir hayvan adlı oyunu oynarlar. Sırada M harfiyle hayvan bulmaya geldiğinde Kamil "Mirket" isimli bir hayvanı söyler ve arkadaşlarına Mirket'in taklidini yaparak onlara izah etmeye çalışır. O esnada kızlar tiyatro kulübünden valiz taşırlar.
Sevimli kahramanlarımızın bugünkü yolculuğu bir konser salonudur. Kahramanlarımızın her biri bir enstürmana geçerek güzel bir müzik yapmaya çalışır. İlk olarak başarısız olsalar da daha sonra biraz daha çaba sarfederek daha güzel bir müzik elde ederler. Fakat belirli süre sonra bu işi bir oyun haline getirerek çok eğlenceli vakit geçirirler.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların üçüncüsünü izliyoruz. Renkli otobüsler içerisinde kangurular, hipopotamlar, ördekler ve zürafalar eşliğinde şarkı söyleyerek ilerlemektedir.
Sıcak bir yaz ayında Oscar yine baygın şekilde yerde yatar. Yoldan geçen bir arabadan köpek inip elimdeki çubuklarla su arar. Bu esnada onu izleyen Oscar aynı çubuklarla su bulur fakat bulduğu su yetersizdir. Arkadaşları da Oscar'dan çubukları alarak su bulmaya çalışır.
Harika bir film çekmek için elinden geleni yapmaya kararlı olan Kral Şakir, bilim kurgu filmlerinden kaçmış gibi görünen bir uzaylı oyuncuyla karşılaşır ve hikâye bambaşka bir hâl alır.
Dete teyzesi Heidi'yi büyükbabasına bırakır. Lakin büyükbaba çok sinirlenerek Dete'nin buradan gitmesini ister. Dete gözyaşlarıyla birlikte oradan uzaklaşır.
Sevimli kahramanlarımız bu sefer güzel ve ihtişamlı bir sirk içerisine gider. Etrafta buldukları her şeyle merak içerisinde oynamaya başlarlar. Ellerine geçirdikleri bir sihirli çubuk ile etraftaki diğer arkadaşlarına sihir yaparak eğlenceli vakit geçirirler.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceraların ikincisini izliyoruz. Kırmızı şirin otobüste bebekler eşliğinde bir günün nasıl geçtiğini izleyelim.
Okul çıkış zili çalar ve çocuklar gitmek üzere hazırlanırlar. Tam o sırada öğretmen yarın için "patates baskısı" getirmelerini ister. İlk defa duydukl ları bu şey karşısında çocuklar şaşırırlar.
Çocuklar halat çekme oyunu için oyun alanında beklerler. Hayri beklenmedik bir taktikle takımının yenmesini sağlar. Bu sıra da uzaklardan gelen bir koku Hayri’nin dikkatini çeker. Mahallelinin salça yapma zamanı gelmiştir...
Çok güzel bir kahvaltı yaptıkları için anne ve babası Pepee ve Bebe'yi oyun parkına götürmek için yola çıkarlar. Pepee babasıyla parka kadar yarışır ve babasını geçer. Parka gelince Bebe salıncağa, Pepee ve babası tahterevalliye biner.
Okuldaki hızlı tren bir anda ortadan kaybolunca gece Pijamaskeliler bu gizemi araştırmaya karar verir. Baykuş Kız bunun için çok acele eder çünkü hızlı trene binmeyi cok ister. Hızlı treni Romeo çalmıştır ve geri vermeye de hiç niyeti yoktur. Kedi Çocuk, Baykuş Kız ve Kertenkele bir plan yaparlar. Baykuş Kız aceleci tavrı yüzünden Romeo’yu yenemediklerini anlar ve daha sakin olmaya çalışır.
Çiftçi, yıkadığı çamaşırları astıktan sonra çiftlikten arabasıyla uzaklaşır. Meraklı gözlerle askıdaki çamaşırlara bakan koyunların ne yapacağını hep beraber izleyelim.
Düşünceli bir şekilde yolda ilerleyen Jett ağaçta bir kedi görür. Jett kediyi oradan indirmeye çalışırken kedi birden bire korkmaya başlar. Bu esnada Paul gelerek kediyi oradan kurtarmak için merdivenini ağaca doğru yükseltir.
Rafadan ekibi kendilerini gemi oyununa kaptırırlar. O esnada yumak yanlarına gelerek Hayri'nin elindeki mendili alıp kaçar. Biraz etrafa bakındıktan sonra Mert'i görüp şaşırırlar. Mert ise "Birazdan yanlarına geleceğini ve arkalarından gelmemelerini" söyler Rafadan ekibine. Fakat Rafadan ekibi Mert'in bu söylediklerini yanlış anlar.
Mert ile Hayri, Kamil ile Akın takımlar halinde ayrılmış, dokuz kiremit oynarlar. Akın’ın Kamil için söylediği bir kelime Kamil ve Mert’in susmasına, Hayri’nin de surat asmasına neden olmuştur. Neden öyle sustuklarını anlayamayan Akın bu sırrı çözmek için elinden geleni yapar. Sonunda amacına ulaşan Akın’a Hayri’nin güzel bir cevabı vardır.
Rafadan ekibi sıkı bir çalışma içerisindedir. Evlerinden buldukları eşyalarla müzik enstrümanları hazırlamaktadırlar. Kimisi elinde süpürge ile kimisi de elindeki çamaşır maşalarıyla enstrüman yapar. Öyle bir an gelir ki hayale kapılıp kendilerini çok büyük bir müzik grubunda hayal ederler.
Havanın çok güzel olduğu bir günde Niloya dışarı çıkar ve mis gibi bir bahar kokusu olduğunu söyler. Bu kokunun her zaman olmasını ister. Niloya'nın arkadaşı ise bir kavanoz getirip bahar kokusunu içine doldurmaya çalışırlar.
Kamil, teybe bir kaset koyar. İçerisindeki müzik eşliğinde zeybek oynamaya çalışırlar. Amaçları halk oyunları turnuvasına katılmaktır. Hayri ise bu duruma karşı gelip hareketli bir müzik bulmalarını ister. Fakat geçen yıl yaptıkları hata nedeniyle zor bir seçim yapmaktadırlar.
Piknik yapmaya giden Rafadan ekibi Hayri'nin birden bire yemekleri yemeye çalışır. Diğer ekip ise bu duruma sinirlenir. Ekipten birkaç kişi daha sonra top oynar fakat Hayri top oynamak istemez. Çünkü Hayri, kendisini bu grubun büyüğü olarak görmektedir. Hayri, kendisine gelen top uzaklara atmak için hızlıca topa vurur fakat top Hayri'nin dengesini bozar. Dengesi bozulan Hayri birden bire profesör olur.
Horoz ve Kuzucuk, Kuzucuğun evini temizliyordur. Kuzucuk yatakta yatmış kurabiye yiyordur. Horoz ona baktığında da çalışıyormuş gibi yapıyordur. Bunu fark eden Horoz, kuzucuğu dışarı yollar. Bu sırada kuzucuk çitlerinin çok yıpranmış ve yıkılmak üzere olduğunu fark eder. Düzeltmeye çalıştıkça hepsi yıkılır.
Sevimli kahramanlarımız bir lunaparka gelir. Etraflıca bakındıktan sonra atlıkarıncaya binmeye çalışırlar. Fakat atlıkarıncayı bir türlü çalıştırmayı başaramazlar. Kendi güçleri ile çalıştırdıklarında atlıkarınca çok hızlı döner ve ona binemezler.
Maşa ile Koca Ayı'nın tanışma hikayesini konu alan bu ilk bölümde birbirinden habersiz yaşamakta olan Maşa ve Koca Ayı, Maşa'nın sakarlıkları neticesinde Koca Ayı'nın evinde karşılaşırlar. Koca Ayı, Maşa'ya gerçekte çok kızmış gibi görünse de bölümün sonunda o da eğlendiğini ve Maşa'yı sevdiğini bizlere göstermiştir.
Bob Usta tüm hazırlıkları yapar ve arkadaşlarına bir sürpriz yapmaya karar verir. Bob Usta sardalya sandviç hazırlar. Çantasını hazırladığı sırada kedi çantaya girer ve Bob ile birlikte yola çıkar. Bugün yapacakları iş ise döner dükkanındaki işlerdir.
Havalimanında gece devriyesini tamamlayan arkadaşımız birden Jet ile karşılaşır. Jet çok korkmuştur fakat korktuğunu belli etmek istemez. Sabah olduğunda bir teslimat haberi alan Jet görevi için teslimat paketini almaya giderken çokca esnemeye başlar. Bu geizisinde Çin ziyaretinde bulunacaktır.
Mıncır, bir ağacın tepesinde şiir yazar. Mine ise baykuşu salıncakta sallar. Mine daha sonra eve doğru giderek Müge ile biraz tartışır. Anneleri ise tatil izni bittiği için işe gitmiştir. Mine evde dolaşırken ayna karşısına geçer ve annesinin takıları ile hayal kurar.
Denny, kumdan kale yapmaya çalışırken yapmak istediğini yapamayınca sinirlenir. Kahramanımız Denny'in yardımına koşar ve ona bir Kağıt Adam hikayesi anlatır. Kağıt Adam'ı çağırırlar.
Aşırı sıcaklardan bunalan Jet, arkadaşının yaptığı serinletici vantilatörü aceleyle çalıştırır. Ve etrafa soğuk havayı veren vantilatör Jet'i dondurmuştur. Teslimat haberini alan Jet, aldığı teslimatı Sahra Çölü'ne götürecektir.
Benim şirin otobüsüm, çocuk tekerlemeleri eşliğinde ilerleyen otobüsümüzün başından geçen maceralara başlıyoruz. Yağmurlu havada, zorlu yol koşullarında dura kalka ilerleyen otobüsümüzü hep beraber izleyelim.
Pırılların evinde her sabah yaşanan Pırıl'ı uyandırma sorunu ile serüven başlar. Annesinin çabaları ile zorla uyanan Pırıl, aşağı indiğinde kardeşini in etrafa dağılmış legolarından birinin ayağına batmasıyla canı çok yanar ve iyice huysuzlaşır.
Köpek ve çiftlik sahibi futbol oynar. Top oynadıkları sırada bir kişi elindeki motorlu aletle yollarda trafik çizgileri çizmektedir. Bu kişi elindeki yol haritasını rüzgara kaptırır. Yollara çizgi çizen bu aleti Koyun Shaun alır ve arkadaşları ile birlikte güzel vakit geçirirler.
Müge her geçen gün uzamaktadır. Küçük Mine ablasını kıskanır boyu uzasın diye her yolu dener. Galip bey kızının bu şirin isteği karşısına küçük bir oyun oynar. Mine boyunun uzadığına inanıp mutlu olur.
Küçük bir tünelden karşılıklı geçmek isteyen çocuklar içeride birbirlerine sıra vermeden ilerlemeye çalışmaktadır. Anthony ise bu soruna bir çözüm aramaktadır. Çözüm için aklına bir Kağıt Adam Hikayesi gelir. Anlatılan hikayede Güney Kutbu'nda yaşayan iki penguen hikayesidir.
Uzun bir çöl yürüyüşünden sonra susuz kalan Oscar bir şişe bulur. Şişe içerisinde su aramaktadır. Şişe içinde örümcek ağını gören Oscar hızlı bir şekilde oradan uzaklaşırken aşağı doğru yuvarlanır. Yoluna devam eden Oscar reklam panolarındaki su için karakterleri görünce iyice sabırsızlanır.
Oscar sıcak bir yaz günü yine çöllerde yola koyulmuştur. Yolda karşısına yemek dergisi çıkar. Sayfaları gezdilçe karnının acıktığını iyice hisseder. Bir sayfaya geldiğinde yumurtalı bir yemek tarifi görür ve bunun üzerine karşı tarafta duran tavukların arasından yumurtaları almaya çalışır.
Tom ve Jerry yine kovalamaca peşindedir. Jerry evin içerisine girer fakat Tom dışarıda kalır ve yağmur yağmak üzeredir. Saklanmak için çeşitli yerlere kaçan Tom en sonunda köpek kulubesine saklanır. Tam kulubenin içine girerken yeni bir macera ile karşılaşır.
Bir önceki bölümde karşı dünyayı keşfe giden bilim insanlarına yardıma gitmek isteyen Örümcek Adam bu bölümde yeni keşfedilmiş gezegene giderken kötü kişilere yakalanır ve esir alınır. Örümcek Adam bu kötü kişilerin ellerinden nasıl kurtulacağını izleyelim.
Bamsı Beyrek, Banu Çiçekle karşılaşır ve ona aşık olur. Kahramanlarımızın öğretmeni olan Bamsı Beyrek Kahramanlarımızı da alarak Banu Çiçek’in obasına giderler. Şökli Melik ise Tepegöz’e hizmet edecek iki kadın kaçırılmasını emretmiştir.
Sarı Ekskavatör yolunda ilerlerken tarlanın içinde kocaman bir sebze görüyor. Onu çıkarmaya çalışırken kırılan Ekskavatörün yardımına hemen Tahliye Edici koşuyor. Birlikte dev sebzeyi çıkartmak için çaba gösterirlerken bakın işin içine kim dahil oluyor!
Gaga yine Ege'ye bir şeyler gösterecektir. İkisi aşağı inerek bahçede bir iz görürler. Yine meraklı gözlerle ne olduğunu bulmaya çalışırken Ege güzel bir tespitte bulunur. Gaga bu tespit üzerine Ege'nin çok iyi bir dedektif olacağını söyler.
Sevimli kahramanımız Dodo sevinçli bir şekilde yürürken boynu bükük bir şekilde bir çiçek görür. Bu çiçeğin dik durmasını sağlamak için çabalamaya çalışır.
Dodo, bir yerden geçerken bir sandalye görür. tam sandalyeyi geçecekken üstünde birden domates belirir ve Dodo hemen geri dönerek onu almaya çalışır. Fakat sandalye bir anda yükselir ve Dodo'nun boyu yetmez. Biraz düşündükten sonra hemen aklına bir fikir gelir. Cebindeki testere ile sandalyeyi kısaltmayı düşünür.
Koca Ayı tatil planları yapmaktadır ve tatil için valizini hazırlarken Maşa'ya yakalanmamak için saklanır. Maşa,kimsenin kendiyle oynamadığı canının çık sıkıldığını söyler ve gizlice çantaya saklanır. Koca Ayı trene biner ve çantasını vagonda düzenlemek için açtığında bir sürpriz ile karşılaşır.
Koca Ayı istasyona doğru hızlıca koşup trne yetişmeye çalışır. Trenden sevimli küçük bir ayıcık iner. Bunu gören Maşa bu sevimli ayıcık ile arkadaş olmak ister. Yol boyunca sevimli ayıcık ile bisikletle onlara eşlik eder.
Twirlywoos ailesi bir mutfağa ziyaretçi olur. Ev sahibi mutfağa girip musluktan bir bardak su doldurur. Ev sahibi hemen çıkınca ardından bu olayı merak edip kendileri de musluktan bardağa su doldurup olayı anlamaya çalışır.
Kahramanımız Ayıcık Bombo elinde bir tane yavru oyuncak ayı alıp sahneye gelir. Oyuncak ayının adı Miço'dur. Onu bir kukla haline getirir ve onunla güzel vakitler geçirmeye çalışır.
Jet, kuleye giderek teslim edilecek paket ister. Kule ise bugünkü teslimat için Türkiye'yi seçer. Çocuklara hediyelerini iletmek için Jet ve Büyük Kanat havalanır. Bir süre sonra İstanbul'a ulaşırlar. Çocuk bayramı için hediye bekleyen çocuklara Büyük Kanat sürpriz yaparak dünyanın her yerinden getirdikleri çocuklarla tanıştırır. İstanbul'daki çocuklar ise gelen arkadaşlarına güzel bir eğlence pistinde yarış hazırlarlar.
Bütün çocuklar annelerine sürprizler yapıp hediyeler verirken, yaramaz çocuk Norman annesine basit bir mısır gevreği verir. Daha sonra arkadaşlarıyla buluşan Norman diğer çocukların annlerine yaptıkları hediyeleri görünce kendisi de bir şeyler yapmaya karar verir. Bir şamdan yaparak annesine verir. Fakat bu şamdan onların başına büyük bir dert açar.